5 Haziran 2016 Pazar

Kitaptan Filme: Harry Potter and the Prisoner of Azkaban


Harry Potter and the Prisoner of Azkaban (Harry Potter ve Azkaban Tutsağı), Harry Potter serisinin üçüncü kitabıdır. 1999 yılında İngiltere'de Bloomsbury, Amerika'da ise Scholastic Inc. tarafından yayınlanır. J. K. Rowling'in bir senede yazıp bitirdiği kitap Türkiye'de Sevin Okyay ve Kutlukhan Kutlu'nun çok başarılı çevirisiyle YKY tarafından 2001 yılında yayınlanır.

Kısaca kitabın konusu

Kitap, Harry ve arkadaşlarının Hogwarts'taki üçüncü senelerini anlatır. İlk iki kitaptan alıştığımız gibi, hikaye yaz tatilini Dursley'lerin evinde bir tutsak gibi geçiren Harry ile başlar. Nefret ettiği Marge Teyze, Dursley'leri ziyarete gelmiş ve Harry'nin annesiyle babası hakkında ileri geri konuşmuştur. Sinirlenerek farkında olmadan büyü yapan ve Marge Teyze'nin şişip uçmasına neden olan Harry, Dursley'lerin cezalarına kulak asmaz ve öfkeyle evden kaçar. Ne yapacağını kara kara düşünen Harry'yi Hızır Otobüs kurtaracaktır. Diagon Yolu'na sağ salim varan Harry, orada arkadaşları Ron ve Hermione ile buluşarak Hogwarts'ın yolunu tutar.

Elbette orada onu bekleyen yeni tehlikeler vardır. Azkaban Hapishanesi'nden kaçan azılı katil Sirius Black herkesin yeni gündemini meşgul etmektedir. Black, Voldemort'un destekçisidir ve Harry'nin peşinde olma ihtimali yüksektir. Öğrencileri korumaları için okul giriş çıkışlarına iğrenç Ruh Emiciler yerleştirilmiştir. 

Harry ve arkadaşlarının Hogwarts'taki üçüncü senesi Sirius Black'e karşı korunarak, Ruh Emiciler'den korkarak, yeni derslerine çalışarak, yeni Quidditch maçlarına hazırlanarak geçecektir.

Yeni karakterler

Bu kitapta çocukların büyümesiyle birlikte kurgu da karmaşıklaştırılmış, çok sayıda yeni karakter eklenmiş. Azılı katil Sirius Black, Karanlık Sanatlara Karşı Savunma öğretmeni Remus Lupin, şaşırtıcı karakter Peter Pattigrew, Kehanet dersi öğretmeni Bayan Trelawney, Ruh Emiciler, Hermione'nin yeni kedisi azman Crookshanks... Üçüncü kitapta okuru taze bir atmosfer beklemektedir.

Yönetmen ve Dumbledore değişikliği

Kitap, 2004 yılında Alfonso Cuarón yönetmenliğinde sinemaya uyarlanır. Guillermo del Toro ve Alejandro González Iñárritu ile arkadaş olan Cuarón'un yönetmen koltuğuna geçmesiyle birlikte filmde gözle görülür bir anlatım değişikliği olmuştur. 

Nasıl? Birinci ve ikinci bölümlerde tekdüze bir tempo vardı. Filmler, kitaplara uygun şekilde yansıtılmıştı. Örneğin birinci kitap 17 bölümden oluşuyordu, filmde de bu 17 bölümün tamamı yeterince detay verilerek işlenmişti. Ortaya, aslına uygun ama bir parça sıkıcı filmler çıkmıştı. Cuarón bunu tam tersine çevirmiş. Akıcı ama aslına uygun olmayan bir film çekmış.

Peki daha mı iyi olmuş? İlk filmleri biraz heyecansız diye eleştirmiştim. Karakterlerin yeterince derinine inemediği için filmler tam içime sinmemişti. Oysa beterin beteri varmış. Bu filmi, akıcı olmasına rağmen hiç sevemedim çünkü aslına uygun çekme kaygısı yaşanmamış, belli. Birçok detay atlanmış, sıralama değiştirilmiş, diyaloglarla oynanmış... Edebiyat anlatımı ortadan kaldırılarak tamamen sinema anlatımı kullanılmış. Kısacası okur ezilip geçilerek izleyiciye oynanmış. Biraz gücendim.

Örneğin, İzleyicinin gözüne iki damla yaş dolsun diye Sirius Black ile Harry'nin son kısımdaki diyalogları yeniden yazılmış. Neden? Bu bence öyküyü basitleştirmek demek, içime sinmedi.

Zaten Cuarón'un tarzını ve bu filme ne katmak istediğini de anlayabilmiş değilim. Künyesinde Gravity ve Children of Men olan bir yönetmen neden Harry Potter'ı çeker? Gravity ve Children of Men, durağan ve gerçekçi filmler. HP'de ise tamamen gerçekten uzak, fantastik ve bol aksiyonlu bir atmosfer var. Yani bence kendi tarzının da ötesine geçmiş. Deneysel çalışmış sanki.

Yönetmenin değişmesini çok sevmedim, ama değişen başka bir karakter var ki oh bee dedim: Dumbledore karakteri. İlk iki filmde Richard Harris tarafından canlandırılan karakteri, bu filmde Michal Gambon oynamış. Bence kitaptakine daha yakın bir karakter çıkarmış ortaya. Richard Harris'in bir parça donuk oynadığını düşünüyordum. İyi bir değişiklik olmuş.

Kitapla film arasındaki farklar

Burada yaklaşık 4 sayfalık bir liste yazabilirim ama fazla yaygara koparmadan sadece canımı en çok yakan değişikliklerden bahsedeceğim.

- Öncelikle kitap başladıktan sonra Hogwarts trenine binene kadar filmde yaklaşık otuz beş milyon tane detay atlanmış. Burada hangi birini yazacağımı bilemiyorum, o yüzden yazmayacağım. Zaten Harry Potter filmlerinin kaderi bu, Hogwarts trenine kadar olan kısmı yeterince detaylı işlemesek de olur diyorlar. E haklılar, süre kısıtlı. Ama bu filmde aşırı olmuş.

- Hızır otobüsü okurken çok eğlenmiştim, direksiyon koltuğunda fizik kurallarını umursamadan giden manyak bir karakter var. Öyle ki giderken yolunun üstüne çıkan binalar, nesneler, o çarpmasın diye kıvrılıyor, otobüse hiçbir şey olmuyor. Bu sahneyi görmeyi çok istemiştim, göremedim elbette. Binaları kıvırmak yerine otobüsü kıvırmışlar. Ehh. Neden Murphy kanunları her yerde karşıma çıkmak zorunda?

- Kitapta Hermione'nin kedisi yüzünden Ron ile aylarca konuşmadığını okuyoruz. Filmde bu kısım yok. Ron bir iki söyleniyor ve konu kapanıyor. Faresinin ölümünden acı çektiğini bile görmüyoruz. Halbuki bu sonraki bölümler için önemli bir kısımdı. Şimdi küserek birbirlerinden nefret eden karakterler, ileride bambaşka şeyler yaşayacaklar. Bu bölüm atlanmamalıydı.

- Aynı şekilde Hermione'nin aynı anda 4 derse girebilmesinin üzerinde durulmuyor. Tek bir sahnede geçiştiriliyor. Günlerce kütüphanede yatıp kalktığı, gözlerinin altının yorgunluktan çöktüğü, bu yoğunluk arasında Hagrid'in duruşmasına yardım ettiği vs. gösterilmiyor. (Zaten Hagrid'in duruşma sürecine neredeyse hiç değinilmemiş.) Kitapta karakterler bu ders yoğunluğunu ara ara sorgulayıp okura ipucu veriyorlar. Filmde bu resmen göz ardı edilmiş.

- Snape'in Neville Longbottom'ı haşladığı ve Harry ile Ron'a Malfoy'un ayak işlerini yaptırdığı ders hiç eklenmemiş. Neyse, bu ufak sayılır. Dayanamadım yine ufak detaylara girdim.

- Lupin'in kıyafetleri kitapta eski püskü, kendisi de çok zayıf, bakımsız bir adam. Biraz tekinsiz duruyor. Hatta bu nedenle ben sonuna kadar Sirius Black'in Lupin olabileceğini falan düşünmüştüm. Lupin tehlikeli bir adam görüntüsü çiziyordu. Filmde standart bir bedene ve normal kıyafetlere sahip. Hatta şüphe çekici hiçbir hareketi yok. Tehlikeli bir karakter değil.

- Zafer kazandıkları son Quidditch maçı yok. Evet yok. Gyriffindor'lar kırk yılın başı bir şampiyonluk kazanıyorlar ve yönetmen bunu ciddiye almıyor. Bence eksiklikten de öte, ayıp. 

- Filmde Harry, Çapulcu Haritası'na bakınca Peter Pettigrew'in adımlarını görebiliyor. Kitapta asla böyle bir ipucu yok. Filmin kafasına göre hareket ettiğinin bir kanıtı bu kısım. Seyirciye farenin Peter olduğu bas bas bağırılmış nedense. Yazarın kurgusuyla filmin anlatımı birbirinden o kadar farklı ki... Daha fazla yazmayacağım.

Karakterlerle ilgili

Yönetmenler ve anlatım değişince, karakterlerin anlatımı da değişmiş mi peki?

Bir önceki filmde daha çocuktular tabi, daha çocukça kavgalar, diyaloglar ve maceralar izledik. Bu filmde artık gençler ve ilişkileri, diyalogları, başlarından geçenler de daha farklı. Bu kitapta biraz daha çalışkan, çok çalıştığı için biraz daha yorgun, sinirli ve gergin bir Hermione var örneğin. Çocukluktan ilk sıyrılan karakter bence Hermione. Her zaman aklı başında ve panik anında doğru kararlar vermeyi başarıyor. Ron bu filmde çok öne çıkamamış. En az geçen filmdeki kadar tatlı bir karakter var kitapta ama filme yansıtılamamış. Çünkü yönetmen Ron'un öne çıktığı bütün bölümleri kırpmış, favori karakterimi katletmiş. Harry ise yine aynı tavırlara ve karaktere sahip. Ancak Harry'nin çok içine bastırdığı anne baba özlemi bu filmde gereğinden fazla gözler önüne serilmiş. Sirius Black ile son sahnedeki diyaloğu bu nedenle sevemedim.

Bu bölümde bence film-kitap sıralamasıyla ilerlemekte fayda var. Film özetin özeti olduğu için sonradan kitabı okuyarak detayları öğrenmek keyifli olabilir.

Kitap-film sıralamasıyla ilerlerseniz ne yazık ki keyfiniz kaçacak.

Hiç yorum yok: