13 Mart 2017 Pazartesi

Kitaptan Filme: Moonlight (2016)



Hikayesi Tarell Alvin McCraney tarafından yazılan, Barry Jenkins yönetmenliğinde çekilen 2016 yapımı film. Siyahi bir karakter olan Chiron’ın çocukluğundan yetişkinliğe geçişini, geçirdiği değişimi ve kendini tanıma sürecini konu alır.  

En İyi Film ödülünü aldığı 89. Akademi Ödül töreninde, En İyi Uyarlama Senaryo kategorisinde de yarıştı. Ancak aslında yayınlanmış bir kitaptan uyarlanmadığını vurgulayalım. Tarell Alvin McCraney, bu oyunu bir drama okul projesi için yazıyor. Moonlight filmi popüler olduktan sonra, oyunu yayınlayıp yayınlamayacağı sorulduğunda, asla yayınlamayacağını, çünkü onu tam bir oyun şeklinde yazmadığını, daha serbest bir stil kullandığını söylüyor. Yayınlanmadığı için oyun ve film karşılaştırması yapma imkanımız yok. Neden En İyi Uyarlama Senaryo kategorisinde değerlendirildiği ve bu ödülü aldığı da çok anlaşılır değil açıkçası. 

Bölüm I: Küçük 

Babası ortalıkta olmayan, fahişe bir anne tarafından yetiştirilen Chiron çocukluğunda silik bir karakterdir ve arkadaşları tarafından dışlanarak fiziksel/psikolojik şiddete maruz kalır. Çevresinden daima sert muamele gören, “Küçük” lakaplı Chiron, bir gün arkadaşlarından kaçarken terk edilmiş bir eve sığınır. Burada uyuşturucu satıcısı Juan tarafından bulunur. Juan ona son derece yumuşak ve şefkatli davranır. Yemek yedirdikten sonra evine getirir ve kız arkadaşı Teresa ile tanıştırır. Juan ve Teresa, Chiron ile sohbet ederler, kendini tanımak için merak edip sorduğu ilk sorulara yanıt verirler ve farkında olmadan Chiron’ın kendini tanıma sürecini başlatmış olurlar. Kendisine karşı sevgi dolu davranışlar sergileyen bu çiftin evi, ileride Chiron için ikinci bir yuva, bir kaçış noktası olacaktır. 

Bölüm II: Chiron 

Çocukluktan ergenlik dönemine geçen karakterin hayatında herhangi bir şey değişmemiştir. Aksine, okuldaki arkadaşları ona karşı daha fazla yargılayıcı ve kırıcı hale gelir. Daha fazla kaçar, saklanır, susar. Kendisine takılan Küçük lakabını reddedip kendi kimliğini kabullenmeye başlaması bu sürece denk gelir. Okuldan bir arkadaşıyla cinsel yakınlaşma yaşayıp yavaş yavaş eşcinselliğini keşfeder. Chiron’ın kendisini çok yakın hissettiği bu arkadaşı, bir gün okuldaki serserilerle girdiği bir iddia nedeniyle Chiron’a yumruk atmak zorunda kalır. Chiron hayatında ilk kez bu bölümde isyan eder ve ilk kez saldırır. Uzun zaman boyunca karakterine, iç dünyasına uygun pasif ve sakin bir duruş sergilese de, dış koşullara daha fazla direnemeyip şiddeti kullanmaya başlar. Bu, karakter için bir dönüm noktası, çocuk Chiron’dan yetişkin Chiron’a nasıl bir geçiş yapacağının sinyallerini veren önemli bir andır. 

Bölüm III: Black 

Olgunlaşan, yetişkin Chiron’a geçiş yaparız. Havalı müzikler dinleyen, altın diş aksesuarıyla dolaşan, daha karizmatik, daha becerikli, daha güçlü, daha dayanıklı ve tehlikeli bir görünüme bürünmüştür. Artık zengindir, uyuşturucu işinden para kazanmaya başlar. Kendisine rol model olarak seçtiği Juan ölmüştür, Chiron kendisinden bir Juan yaratıp üzerine biraz da gösteriş katmıştır. Dışarıdan bakınca sert bir insan gibi görünse de, karakterle bir iki dakika geçirdiğinizde karakterinin değişmediğini anlarsınız. Hala etrafında olup bitenleri içselleştirememiş, karakterini vahşileştirmemiş, uysal ve sakin bir insan söz konusudur. Yalnızca dış koşullara karşı kendine bir tür savunma mekanizması geçirip, bir maske, çıkarılabilir bir karakter yaratmıştır. Bu yolculuktan geçen diğer tüm yetişkinlerden farklı olarak, Chiron bir homoseksüel, bir fahişe çocuğu ve bir siyahidir. Topluma kendi isteği dışında, doğuştan, onu dışlaması için birden çok koz vermiştir. Asla kabul edilmediği toplumda yer almak için kendisine böyle bir dış maske yaratmıştır.

En İyi Film ödülünü açıklarken yaşanan skandalla normalden daha fazla konuşulan Moonlight’ın başka dikkat çekici özellikleri de var. Bir sanat filmi, siyahileri konu alan bir film ve eşcinsel bir karaktere odaklanan bir karakter hikayesi olmak gibi özellikleriyle Oscar almayı başarması sıra dışı ve umut verici. Siyahilerin sert ve zorlayıcı ortamını, küfürler, gangsterler, hiphop, kan, silah, seks olmadan aşırı gerçekçi bir şekilde aktarabilmesi, filmin klişe bir film olmadığını kanıtlar nitelikte. Baştan sona aksiyon ve şaşırtmacalı sonlar görmek isteyenlere uygun değil. Çoğu insanın tatmin olmaması da bu yüzden. Çünkü bu bir karakter öyküsü. Karakterin psikolojik gelişimini muhteşem bir bakış açısıyla takip etmenize olanak tanıyan, temiz bir hikaye. 

İlk bölümde kendi seçmediği saldırgan bir sosyal ortamın içinde kalmış ve nasıl mücadele edeceğini bilemeyen Küçükikinci bölümde yavaş yavaş dış koşulların üzerine gelmesini nasıl engelleyeceğini keşfeden ve aynı zamanda kendi cinselliğini, kimliğini de keşfetmeye başlayan Chiron ve üçüncü bölümde kim olduğunu öğrenmiş, dış koşulları da iyice öğrenmiş ve bununla mücadele etmek için kendine bir dış görüntü yaratmış Black. Üç farklı oyuncu tarafından oynanan bu üç evre aracılığıyla, insanın farklı dönemlerde farklı kişilere dönüştüğünü net bir şekilde görebiliyorsunuz. 

KAMERA 

Film boyunca farklı kamera açıları kullanılmış, bunların her biri karakterin iç dünyasını daha iyi yansıtabilmek için yerleştirilen, düşünülmüş detaylar. Örneğin, Teresa ve Juan ile sevgi dolu bir ortamda yemek yerken yana doğru yavaşça kayan kamera huzuru hissettirirken; arkadaşlarının kovaladığı Chiron’un arkasından sarsılarak giden kamera kaygıyı temsil ediyor. Kameranın konumu da önemli bir detay. Yürürken Chiron’ın arkasından ilerleyen kamera sayesinde kendinizi karaktere ve yaşadıklarına daha yakın hissediyorsunuz. Sanki olaylar siz yürürken önünüzden giden bir kişinin başına geliyor gibi, yakından tanıklık ediyorsunuz.

SESLER + MÜZİK  

Chiron’ın iç dünyasına yönelmemiz gereken sahnelerde klasik müzik çalıyor. İç dünyanın önemli olmadığı kısımlarda ise yer yer hiphop duyuyorsunuz. Ayrıca karakterlerin dudak hareketleriyle görüntünün eşleşmediği sahneler dikkat çekici. İzlenimin gerçek olaydan daha uzun sürdüğü mesajı veriliyor. Bazen tek bir söz, çok uzun etkiler bırakabilir. 

SEMBOLLER 

Rüzgar: İkinci bölümdeki Kevin karakterinin açıkladığı gibi, rüzgar tüm insanlara aynı anda esen, tüm insanların aynı şeyi hissettiği, birleştirici ve rahatlatıcı bir şey. Bir anlığına insanların her şeyi unutup gevşemelerini sağlıyor. Rüzgar sesini duyduğumuz sahnelerde, Chiron maskesinden uzaklaşarak kendi kimliğine yaklaşıyor.

Son olarak tamamı etkileyici performanslar sergileyen oyuncuların isimlerini not alalım. Juan rolünde Mahershala Ali; Paula rolünde güzel Naomie Harris; ergen Chiron rolünde Ashton Senders; Teresa rolünde bu sene Hidden Figures’te de izleyip aşık olduğumuz Janelle Monae; ergen Kevin rolünde Jharrel Jerome; yetişkin Chiron rolünde Trevante Rhodes ve son olarak yetişkin Kevin rolünde André Holland oynuyor.

İyi seyirler.

1 yorum:

Kitaptan Filme dedi ki...

Ödül töreninde yaptıkları diğer ekibe çok ayıp olmuştu, keşke bu şekilde gündeme gelmeselerdi :/