31 Temmuz 2018 Salı

Kitaptan Diziye: A Series of Unfortunate Events - (#8) The Hostile Hospital

2001 yılında HarperCollins'ten yayınlanan The Hostile Hospital, serinin 8. kitabıdır. Türkiye'de yine Doğan ve Egmont Yayıncılık'tan Dehşet Hastanesi ismiyle çıkar. Serinin İngilizce versiyonunda kitapların tamamı aynı harfle başlayan iki kelimeden oluşur, yazar bu kelimelerden sıfat olanı kitabın bir noktasında mutlaka kullanır. Kafiyeli, tekerlemeyi andıran, çocuksu bir hava katar. Türkçe çevirilerde ne yazık ki böyle bir çaba yoktur, kitapların tamamı, başlığın anlamını verecek şekilde, kafiye ya da tekerleme havası katılmadan dümdüz çevrilmiştir. 2 bölümlük dizi uyarlamasını Heroes, Nashville, CSI gibi dizilerden ismine aşina olabileceğiniz Allan Arkush yönetir. Seride yönettiği ilk ve son bölümler bunlardır. Zaten kalan bölümlerden epey farklı ve keyiflidir. Kitaba son derece sadık bir şekilde ilerlemenin yanı sıra, sinema evrenine yaptığı leziz göndermelerle diziyi zenginleştirir.

Sinemaya pek çok atıf vardır. Lemony Snicket, A Space Odyssey filminden esinlenerek bölümdeki bir karakterin ismini Hal koyar; Allan Arkush da misilleme yaparcasına bir başka Kubrick filmi olan Shining'e, koridorda gezen gizemli ikiz kadınlarla gönderme yapar. Sanki oradan da Jack Nicholson'lı başka bir efsane film olan One Flew Over the Cuckoo's Nest'e geçip, İnsan Kaynakları Müdiresi Bayan Babs'ın anons yaptığı sahne aracılığıyla Hemşire Ratched'a selam çakar. Kitaptan farklı olarak, dizinin sonunda minik bir sahnede, bir sonraki bölüm olan The Carnivorous Carnival'daki Madame Lulu ve Caligari Carnival'a gönderme yapılır. Bu isim, bildiğiniz gibi Alman Dışavurumcu sinemanın en ünlü filmlerinden olan Dr. Caligari'nin Muayenehanesi'ni hatırlatır. Arkush, bu noktada Babs yürürken diziye çapraz açılar ekleyerek, kara komedi türünde ilerleyen bu modern absürd hikayenin içinden, adeta film noir'ın babası olan Alman Dışavurumculuğuna da selam yollayarak seyir zevkini beşe katlar.

Allan Arkush, hem hikayenin aslına sadık kalıp hem de görsel anlatım dilinin nimetlerinden sonuna kadar faydalanmayı başarır. Örneğin, kitapta Baudelaire yetimleri, Kayıt Kütüphanesinde buldukları bir belgeyi okuyarak Snicket yangınında bir kişinin sağ kaldığını öğrenir; dizide ise Jacques Snicket'in ölmeden önce kaydettiği bir video kasedi izleyerek bu bilgiyi öğrenirler. Bu çok minik bir farktır ama aynı zamanda Arkush'un her şeyi ince eleyip sıkı dokuduğunu ve uyarlama işine gerçekten kabiliyeti olduğunu gösterir niteliktedir. Kitaptaki bir "belge" öğesinin karşılığını sinema evreninde "görüntü" olarak kabul eder; başka bir deyişle bu minik öğeyi bile sinema diline uydurup seyirciye öyle aktarır. 

Kargalı tuhaf köyde katil sıfatı yedikten sonra kaçan yetimler, dümdüz arazideki 4 saatlik yürüyüşlerinin ardından Last Chance Generel Store'a rastlarlar ve Mr. Poe'ya telgraf çekmek için buraya girerler. Kısa süre sonra burada tanınırlar, kaçmak için Volunteers Fighting Disease isimli hastane gönüllülerinin kullandığı minibüse atlarlar. Heimlich Hastanesinde V.F.D ile ilgili bilgi toplayabilecekleri, her türlü bilgiyi içeren bir Library of Record olduğunu öğrendiklerinde buraya gönüllü çalışanlar olarak girerler. Görme engelli kütüphane görevlisi Hal ile kısa süre içinde iyi ilişkiler kursalar da, Snicket ile ilgili bilgi toplayabilmek için onun güvenini suistimal etmeleri kaçınılmaz olur. Gizlice Hal'den aldıkları anahtarlarla Snicket dosyasını bulurlar ancak dosyanın en kritik yerleri yok edilmiştir, yalnızca yangından birinin kurtulabilmiş olduğu bilgisine ulaşabilirler. Artık amaçları yangından sağ kurtulan kişiyi bulup masum olduklarını herkese kanıtlamak, Olaf'ı hapishaneye attırmaktır. Elbette Olaf ve yardımcıları boş durmaz. Hastanenin insan kaynakları müdürü kılığına giren Olaf, son iki kitaptır peşinden ayrılmayan sevgilisi Esmé'nin sayesinde Violet'i yakalar ve ona herkesin önünde kafa kesme ameliyatı yaparak öldürmeye çalışır. Klaus'un geçmişte okuduğu kitaplar ve Sunny'nin pratik zekası birleşir, Violet'i kurtarırlar. Üçü birlikte, yangından sağ kurtulan kişiyi bulup yok etmeye giden Olaf'ın peşine takılırlar ve yeni bir maceraya yelken açarlar.

Bu kitaba, kitabın genel karanlık ve gotik atmosferine tamamen aykırı olan, hippi görünümlü Volunteers Fighting Disease karakterleri eklenir. Çocukların uzun zaman sonra ilk kez mutlulukla ve neşeyle karşılaştıklarını düşünüp rahat nefes almaya yeltenirsiniz. Lemony Snicket, tıpkı Ray Bradbury gibi, elini attığı her şeyi korku ve gerilim öğesine dönüştürme becerisine sahip olduğu için bu neşeli topluluk bir anda kaygı öğesine dönüşür. Hastaların ihtiyaçlarını asla önemsemeyen, onlara sadece balon dağıtıp şarkılar söyleyen, Olaf'ın her türlü yalanına anında inanan, üzücü haberleri sevmedikleri için gündemi takip etmeyen uyuşturulmuş bir topluluk oldukları kısa sürede ortada çıkar. İyilik ve pozitif enerji yaymaya çalışan bu absürd hippi topluluk da tıpkı TSD evreninin diğer yetişkinleri gibi duyarsız ve çabuk kanan karakterleri bünyesinde barındırır.

Adını 2001: A Space Odyssey'deki süper bilgisayar Hal'den alan Kütüphane Sorumlusu Hal karakteri yetimler için başka bir "yardımcı" karakterdir. Serinin diğer tüm kitaplarından farklı olarak ilk kez hikayenin iyi karakteri yetimleri hayal kırıklığına uğratmaz; aksine yetimler onun iyi niyetini suistimal edip ondan anahtarlarını çalmak zorunda kalırlar. Zaten bir noktada yaptıklarını sorgulayıp kötü insanlara dönüştüklerinden şüphelenirler. Artık Olaf'ın karşısında becerikli ve zeki oldukları kadar gözü pek rakipler vardır ve serinin kalan kitaplarının çok daha çekişmeli geçeceği barizdir.

Bu kitapta, Lemony Snicket'in Esmé'ye ait kaseyi çaldığını, Esmé ve Beatrice'in bir akşam çayında tanıştığını, Snicket'in de V.F.D.'ye çalıştığını, yangında bir kişinin sağ kalmış olabileceğini öğreniriz. Yavaş yavaş karakterlerin arasındaki bağlantılar açığa çıkar, hikaye şekillenmeye başlar.

Dizi uyarlaması, serinin kitaba en sadık kalan bölümlerini oluşturur desek yalan olmaz. Kitapta olan neredeyse her şey dizide de olur. Elbette birkaç istisnayla.

Jacquelyn kitapta yoktur. Babs kitapta dizideki gibi aktif bir role sahip değildir. Mr. Poe kitabın sonunda ortaya çıkmaz. Esmé ve Olaf arasında dizideki gibi eğlenceli diyaloglar geçmez. Doktor kılığına giren Klaus ve Sunny, kitapta Olaf tarafından yakalanmaz. Violet dizide Babs'mış gibi anons yapmaz. Kitap sonunda Caligari karnavalı'yla ilgili bir şey söylenmemektedir, vs.

Dizinin sezon finaline bir kala heyecan bu hikayeyle birlikte epey tırmanmıştır. Yetimleri Olaf'ın bagajında çıktıkları yeni macerada nelerin beklediği merakla beklenmektedir.

4 yorum:

deeptone dedi ki...

blacklist, the night of, tabula rasa, le chalet, öğütlerim bu dizileri deeee :)

Cavanşir Gadimov dedi ki...

İlginç bir diziye benziyor. Bu arada bloğuma Dune ile ilgili yorum ve soru bırakmışsınız. Bu yazımda da kısa bir bilgi var sorduğunuz hususta.

https://kitapokurum.blogspot.com/2018/07/en-iyi-bilim-kurgu-kitap-roman.html

Kitaptan Filme dedi ki...

deeptone efendimis, öğütlersin demek :)

Kitaptan Filme dedi ki...

Cavanşir Gadimov, yanıtınızı gördüm teşekkürler. linke bakayım.