1799-1837 yılları arasında yaşayan Rus yazar Aleksandr Puşkin'in 1836 yılında yayınlanan, Yemelyan Pugaçov Ayaklanması sırasında yaşanan bir aşk hikayesinin anlatıldığı, orijinal ismi Kapitanskaya dochka olan tarihi kısa romanıdır.
Gogol, Dostoyevski gibi ünlü Rus edebiyatçıların desteklediği, modern Rus edebiyatının kurucularından biri olarak kabul edilen Puşkin, şiir ve taşlamalar yazarak başlayıp ismini duyurduğu kariyerine, çok beğendiği alaycı Fransız edebiyatçılarını örnek alarak yazdığı, romantizm ve realizm arasında bir yere sahip, Rus edebiyatı için yenilikçi sayılan düz yazılarla devam eder. Eserlerinde tarihi olayları anlatmayı sever.
1742-1775 yılları arasında yaşayan Kazak isyancısı Yemelyan Pugaçov'un hikayesini, 1834 yılında yayınlanan Istoria Pugachyova (Yemelyan Pugaçov Ayaklanmasının Hikayesi) eserinde anlatır. Bundan 2 yıl sonra yayınlanan Yüzbaşının Kızı romanında da bu olay üzerinden bir aşk hikayesi kurgulayarak akıcı bir anlatım sunar. Gerçekte, Yemelyan Pugaçov II. Katarina'nın destekçileri tarafından öldürülen kocası Çar III. Peter'e benzerliğinden faydalanarak çevresine III. Peter olduğu, aslında ölmeyip kurtulmayı ve saklanmayı başardığı, isyancıları tek tek öldürerek tekrar hakimiyet elde etmeye çalıştığı yalanını söyler. Kendisine inanan destekçileriyle birlikte yakıp yıkarak İdil Nehri ile Ural bölgesi arasında büyük bir hakimiyet kurmayı başarır. Kazan'ı ele geçirdiğinde Moskova ve St. Petersburg'u dahi tedirgin etmeyi başarır. 1775 yılında, Moskova'daki Bolotnaya Meydanı'nda başı kesilerek idam edilir.
Soylu bir aileden gelip iyi bir eğitim alan Puşkin küçük yaşlarda Fransızca öğrenir. Takip ettiği Fransız edebiyatçılarından etkilenerek şiirler, iğneleyici yazılar, düz yazılar yazar. Cesur yazılarıyla insanlar arasında dikkat çeker. Hükümet, askeri yönetime karşı muhalif duruşu nedeniyle 4 yıl süreyle Puşkin'i sürgüne mahkum eder. Sürgün döneminde de yazmaya devam eden yazarın bu yıllardan sonra yayınlayacağı her eser Çar tarafından sansürden geçer. Aşk, Puşkin'in hayatında önemli bir temadır. Bir baloda gördüğü soylu bir ailenin kızı olan 16 yaşındaki Natalya Gonçarova'ya aşık olur, evlenme teklif eder. Sivri diliyle hükümetin kara listeye aldığı özgürlükçü yazar Puşkin'in hükümet tarafından bundan sonra takip edileceği kaygılarını yaşayan Gonçarov uzun süre düşünür, sonunda hükümetin yazarı rahat bırakacağına emin olduktan sonra evlilik teklifini kabul eder ve 1831'de evlenirler. Çar tarafından pek sevilmeyen Puşkin, yine de etrafında hayranlık uyandıran Gonçarov'un balolara katılabilmesi için saraya kabul edilir. 1836 yılında, Gonçarov'un Georges-Charles de Heeckeren d'Anthès isminde birisiyle aşk yaşadığı iddiaları etrafta duyulmaya başlanır. Bunun üzerine Puşkin Anthès'i düelloya çağırır. Yakınlarının araya girmesiyle iptal edilen düellodan sonra Anthès, dedikoduları ortaya kaldırmak için Natalya Gonçarov'un kız kardeşiyle devam eder. Yine de söylentiler devam edecektir. Söylentilerden rahatsız olan Puşkin Anthès'e ağır bir mektup yazarak düello çağrısına neden olur. Bunun üzerine 1837 yılında karşı karşıya gelirler ve Puşkin aldığı ağır yara nedeniyle düellodan iki gün sonra ölür.
Yüzbaşının Kızı romanında, 17 yaşındaki köklü bir ailenin oğlu Pyotr Andreyiç Grinov, babasının isteği üzere askerlik yapmak için Orenburg'a gönderilir. Yolda karşılaştıkları tipide bir yabancıya yardım eder. Gençliğinin verdiği saflıkla ona yeni tavşan kürkünü verecektir. Görev yeri olan Yüzbaşı Mironov'un emrindeki kaleye vardığında yüzbaşının dominant ve anaç karısı Vasilisa, çekingen ve güzel kızı Maşa, oraya sürgüne gönderilen Şvarbin ile dost olacaktır. Zamanla Maşa'ya aşık olur. Kısa zaman sonra çar olduğunu iddia eden bir kişinin kaleyi fethedeceği haberi gelir. Maşa'yı korumak için rahip ve karısıyla birlikte kaleden gönderen yüzbaşı, karısı ve Pyotr tutsak alınır ve idama götürülür. Sıra kendisine geldiğinde yaşlı uşağı sayesinde Pyotr kurtulur. Kendisini çar ilan eden kişinin yolda karşılaşıp yardım ettikleri kişi, yani Pugaçov olduğu anlaşılır. Pugaçov kendisine yapılan iyiliği hatırlayıp idam ettirmez, aralarında mesafeli ancak güvenilir bir dostluk oluşur. Serbest bırakılan Pyotr daha sonra Maşa'nın hala Pugaçov'da tutsak olduğunu öğrenir ve geri döner. Pugaçov ona bir kez daha iyilik yaparak kızı götürmesine izin verir. Mutlu sona ermek üzereyken kendilerini durduran askerler tarafından, isyancı Pugaçov'a yakınlık kurduğu gerekçesiyle hainlik suçuyla tutuklanır. Pyotr'un ailesine ulaşan Maşa, burada İmparatoriçe'ye vermek üzere bir dilekçe yazar ve tek başına saraya yola koyulur. Burada İmparatoriçe'yi etkilemeyi başarır ve Pyotr serbest bırakılarak mutlu sona ulaşılır.
Genel olarak Romantik bir yazar olarak tanımlansa da, Yüzbaşının Kızı romanında, aşk hikayesine kattığı gerçekçi dramlarla ve arka plana yerleştirdiği tarihi olayla daha çok Realist bir çizgiye sahiptir.
Yayınlandığı yıldan bu yana birçok filme ve operaya uyarlanır. Fransız, İtalyan, Rus yönetmenler tarafından yorumlanır. 2005 yılında, çok bilinmeyen 30 dakikalık muhteşem bir stop-motion animasyon uyarlaması vardır. Animouse'tan çıkan, Ekaterina Mikhailova'nın yönettiği bu animasyon, kitabın tüm kilit anlarını gösteren sevimli bir kapsül uyarlamadır. Fazlaca kestirip attıkları, hikayedeki aşkın karşılaştığı birkaç engeli hiç göstermediği için yalnızca sonu bakımından çok tatmin etmez.
Kitapla bu animasyon arasındaki farkları özetleyecek olursak;
- Kitapta Pyotr, haylaz çocukluk günlerinden başlanarak tasvir edilir. Kendi evindeki hayatı okura anlatılır. Film direkt olarak kaleye ulaşmak üzere yaptıkları araba yolculuğuyla başlar.
- Kitapta kaledeki sakin günlerini doldurmak için şiir yazmaya başlar ve fikrini almak için açılmaya can attığı Maşa'ya yazdığı bir şiiri arkadaşı Şvarbin'e gösterir. Filmde ise Şvarbin, Maşa'ya bırakılan mektubu yakalayıp izinsiz açarak dalga geçer.
- Kitapta Şvarbin'le yaptığı düelloda kolu yaralandığı zaman, ailesi bunu öğrenip kendisine haber vermediği için uşağa çok öfkelenir. Bu kısa animasyonda bu detaya yer verilmez.
- Kitapta Yüzbaşının karısı Vasilisa da kocasının idam edildiği gün yol kenarında öldürülür. Filmde Bundan hiç bahsedilmez. Vasilisa'ya da Yüzbaşına da çok fazla yer verilmez.
- Kitapta Maşa rahip ve karısıyla birlikte saklanır ve Pugaçov'dan kurtulur. Filmde bunlar gösterilmez.
- Filmde aşıklar kavuştuktan sonra film bitse de, kitapta bundan sonra da birtakım olaylar gerçekleşir. Pyotr yoldayken askerler tarafından durdurularak Pugaçov'u desteklediği için tutuklanır. Maşa, başta soylu olmadığı gerekçesiyle kendisini reddeden Pyotr'un ailesi tarafından artık onurlu bir şekilde ölen bir yüzbaşının kızı olduğu için içtenlikle benimsenir. Maşa, Pyotr'u kurtarmak için İmparatoriçe'ye giderek dilekçe verir ve affedilmesini sağlar.
Yarım saatinizi ayırarak izleyebileceğiniz bu kısa animasyon, kapsamlı olmamakla birlikte güzel bir uyarlamadır. Bir hafta sonu, önce Ataol Behramoğlu çevirisiyle Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları tarafından Hasan Ali Yücel Klasikleri dizisinde yayınlanan kısacık kitabı okuduktan sonra cila niyetine izlemeliktir.
3 yorum:
Kitabı geçen yaz okudum ve ben de açıkçası romantik bir çizgide ilerlediğini düşünüp realist kısmın çok yüzeysel geçildiğini düşünmüştüm :). Zavallı Puşkin gerçekte de aşk yüzünden aşına iş gelmiş hatta ölmüş :(.
Kısa animasyonu izlemedim ama izleyeceğim. Teşekkürler önerin için :).
öneri makinesi,
Puşkin ve Pyotr arasında bir sürü benzerlik var; ikisinin de gözü kara, ikisi de sevdiği kadın için engelleri aşıyor, ikisi de düellodan kaçmıyor :) Tarihsel figürler yerleştirilip bir sürü iyi öldürüldüğü için midir nedir, bana gerçekçi yönü de baskın gibi geldi. Kitapta birçok romantik öğe var, ama bir yandan da gerçekçiliği hissediyorsun :)
İyi seyirler! :)
Türkçe altyazılısı yok mu?
Yorum Gönder